8 Aralık 2008

anlamsız

...

bir çoçuk yavaşça kurtulurcasına gecenin kör karanlığından doğrulur yatağından. gecenin tüm karanlığına inat kocaman kara gözlerini diker karşısındaki aynaya. yavaşca büyüyen göz bebekleri ile siyah beyaz bir şeyler görmeye başlar yavaş yavaş. her nekadar gördüğü siyah beyazda olsa göz yaşalarının ıslattığı al yanakları fark etmesi o kadar da zor olmamıştır bizim ufak umut için.

evet umut ağlamıştır tüm gece boylu boyunca neden aramıştır bu karanlık geceye. bulamadıkça ağlamıştır. sabah olmak üzeredir ve umut kaybetmiştir hayata karşı tüm umudunu. tutmak ister ufak da olsa bir umudu kolundan ya da bir umudun onun kolundan. böyledir biraz çapraşık biraz da anlamsızdır umut.

bir tıkırtı duyar aniden bir an kapı aralanır. kim olduğunu tahmin etsede o olmaması için içten içe dua eder. sonuç her zamanki gibi değişmemiştir aslında. umut yine yanlış yapmıştır bir şeyleri.

ama sadece bu sefer bir şeylerin yanlış olduğunu ve masum olduğunu düşünmektedir de. duraksamadan suçunu bildiği için görevlinin önüne düşer.

aslında bu kez konuşsa belki de bir şeyleri değiştirebilecektir. ama sorulmdağı için ya da ağlamaktan yorgun düştüğü için belkide hiç bir açıklama yapmadan yoluna devam eder bizimki.

koridor yürüdükçe uzar. bir zamanlar bi koşuda bitirdiği koridor bu kez geceyi sonlandırıp günün ışıklarını salar içeri. ve bu kadar da uzar yol.

sonunda sorulduğunda koparılan çiçeklerin nerde olduğu. umut yeniden hüzünlenir. ağlamaklı olur ama ağlamak istemez. sadece yutkunur. üzgün olduğunu farkeden hoca biraz daha yumuşatır uslubunu. bir daha sorar ve en sonunda dayanamayan umut kaybettiği umudunu anlatmaya başlar.

bir melek gelsin istedim geceden sabahıma doğru. bu sefer geleceğini o kadar çok hissettim ki geldiğinde yanağından bir kerecik olsa da öpebilmek için elime batan dikenlerin acısıyla uykuya daldım bu gece. bu yaptıklarım onun için değer. ki alacağım cezayı da göze almıştım. melek geldi ama yanında sade gülleri değil son umudumu da götürdü giderken. bir kez olsun onu görmekti istediğim çok değildi bu ama olmadı...

şimdi cezanız neyse kabulum ben cezamı zaten aldım sizinkinide eklerim. umut dökmüştür eteğindeki taşları. ama hocası onun kadar cesur olamaz. ceza veremez ama yanağına kondurması gereken öpücüğü de konduramaz umuta. almış olsa da gülleri...

umut'un kaybettiği bir umudu vardı ama öğretmenimizin ?