11 Eylül 2008

uzun hikaye uzun yolda çekilmez (BÖLÜM 2)

BÖLÜM 2

selim'i gördüğüme ilk defa bu kadar sevnmiştim. hoş beş bir selamlaşmanın ardından tabikği okey oynamaya başladık. önümüzde aslında uzun bir tatil vakti vardı ama biz daha okey masasında başlamıştık ne yaptık ne yacağızlara. selim daha tatiline yeni başlamış bu gün gelmiş otogara gelmeden bu kasabayı görünce ben burda incem deyip inmiş. içime doğdu aslında burda inmek demeyi de ihmal etmiyor.

ardından tabi ki bu keyifle okey de kasabalıları baya farkla yendik. ardından selimi görünce benim denize gitme düşüncem ortadan kalktı tabiki. ardından selime kasabayı bilen olarak gezdirmeye başladım. gün boyu etrafı gezdirdikten sonra gece şehir değiştirmek için ilçe terminaline doğru yola çıktık kasabalının çoğu uğrulamaya bile geldi. gerçekten iki gün boyunca hoş vakit geçirmiştik.


---ooo---

ilçeye gittiğimizde hemen terminale gitmektense iki tek atmak daha mantıklı geldi ikimize de olacakki böyle bir teklifte bulunduğumda selim hiç itiraz etmedi. deniz kenarında hoş bir meyhane bulduk. bir yandan dalga sesleri değer yandan da hafif hafif gelen kemençe sesleri geceyi daha da tatlılaştırmıştı. artık tatilimden keyif almaya başlamıştım. hafiftyen de içince selminde benimde çenem düşlmüştü tabi. başlamıştı selim anlatmaya;

bu güne kadar selimin nereli olduğunu hiç sormamıştım. böyle şeylere takan bir insan değilim belkide ondan. ama sarı hafif yanmış teniyle akdeniz ikliminden olduğunu anlamak pek de güç olmuyordu. yanılmamıştımda. bu güne kadar da böyle konuşmamıştık hiç selimle. geçmişini pek de bilmiyordum. durdu durdu ben hatay lıyım halil dedi. bi an duraksadım. neden bunu vurgulamak istediğini anlamamıştım. neden böyle dedinki selim diye sordum tabiki. o da zaten başlayınca konuşmaya devam etti tabiki. ben dedi pek konuşan pek aktif biri değildim hatayda dedi. benim ailem o kadar da yenilikçi değildi. pek paylaşımım olamad kendisiyle. ankarada da ihtisasa gelme isteğimin başında biraz da olsun kendi ayaklarımın üstünde durmak vardı. bu sebeple ailemin direttiği benim se okadar da hevesli olmadığım bu bölümü seçmeyi bile göze aldım.

geldikten sonra bölümden hoşlanmıştım ama daha çok hoşlanacağım güzel sanatlara gitmeyi hala da isterim. bu sebeple sanatla alakalı topluluklara katılarak bu isteğimide kapatmaya çalıştım. tabi ben sesizce ve devam etmesi için onaylayan bakışlarla bakıyordum. biraz da sanki ben nerelerden sıyrılıp geldim demeye çalışıyordu. taktir edilmeyecek gibi de değildi. gerçekten böyle bir ailenin içinden çıkıp gelebilmek. hatta sevmediğim bir bölümden hoşlanabilmek zamanla, kolay işler değildi bunlar.

bi kere açılmıştı selim deam ediyordu. sen le de arkadaşlığımız bu ortanmlarda pekişti be halilim dedi ve devam etti. aslında çok da iyi olmuş aynı bölümdeydik ama o kadar da muhabbetimiz yoktu yani. sonra ihtisasım başarılı bir şekilde devam ediyordu. yavaş yavaş bölüme de alışmaya başlamıştım. hayat güzeldi anlayacağın. hatta bir kızdan hoşlanıyordum gerçi açılamamıştım daha ama o da yakın duruyordu bana be halil dedi ve devam etti. biraz yüzü ekşidi kötü bir şeyler olduğunu sezdim hemen araya girdim. daha ne istiyorsun işte dostum hayat tıkırında gidiyor işte dedim. demez olaydım.

---ooo---

herşey yolunda dedi suratıma o kadar acıyla baktı ki. içim acıdı. hiç bir şey diyemedim. ben de ona geliyordum işte dedi. tam hayat yolunda gidiyor dediğim anda bir anda ailem memlekete çağırmasıyla hayatımda yeni fırtınalar çıkacağını nerden bile bilirdimki. hiç bir şey bilmeden hataya gittim. hatta o kız var ya hoşlandığım terminal de beni yolcu bile etti. böyle mutlu bir halde bindim otobüse. güzel bir uyku sonunda hataya vardım. terminalde sade babam karşıladı beni. normalde annem le eniştem de gelirdi hep. kötü bir şeyler olduğunu düşündüm ilkten. ama ne biliyim hazırladıkları tuzağın koyunu olduğumu. annem nerde diye sorduğum da da babam "evde senin için hazırlık yapıo" demezmi gülerek.

derken eve vardık. annem kapıda karşılamıştı. kaymak gibi olmuşsun dedi. hep adetimdi. memlekete gitmedfen temiz tıraş olurdum. etraftakilerle olsun ailemle olsun gereksiz tartışmalara girmekten çekinirdim. pek bir paylaşımım olamyan insanlarla gereksiz muhabbetlerden çekinirdim. ama nerden bilebilirdim ki annem bu sözleri hazırladıkları tuzak için söylemiş olsun.

çardak daha serin olur idye annem o tarafa yönlendirdi bizi. babam la oturduk. babamın suratında sinsi bir gülümseme vardı. ardından eniştem geldi. eniştem bababama nazaran bana biraz daha yakın. beni biraz daha dinleyen saygı gördüğüm biriydi. sanki bana birşelyer anlatmaya çalışır gibi imalı imalı bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. ailevi konularda tek eniştem yanımda olurdu. ama yol yorgunluğumu dur nedir anlamamıştım pek.

derken bir kız elinde ayranlartı koyduğu bir tepsiyle yanımıza geldi ayranı ikram edince teşekkür ederim dedim aldım. babamın sinsi gülüşü bi kat daha arttı. bu kız kim diye sorduğumda. babam tanışırsın illaki demesinmi. ben hafiften yol yorgunluğumu üzerimden atınca tabi. eniştemin biraz önce söyledeği lafları kavramaya başladım. bu kız benle tanıştırıp evlenmeyi amaçladıkları kızdı. bir yandan da beni hataya bağlamak için kozlarıydı. çünkü ihtyisasım seneye bitiyordu. hataydaki sağır ve dilsiz biri bile benim hatay da yaşamayacağımı biliyordu.

böyle bir koz sürecekleri hiç aklıma gelmemişti. şok olmuş durumdaydım. surat ifadem tamamiyle değişmişti. artık anlamıştım açık şekilde. ailemin uygun gördüğü bir kızla evlenmem şart koşulmaktaydı. oralarda babanım dediğine karşı gelinmezdi. istemediğim bir fakülteyi de bu sebeple yazmıştım. ama bu durum karşı gelinmeyecek gibi değildi. sinirlenmeye ve ardından titremeye başlamıştım. durumu fark eden eniştem, olaya hemen müdahele etti. sen yol yorgunusun ta ankaradan geldin. bi yol dinlen yat dedi ve koluma yapışı kaldırdı beni masadan. yol boyunca birşey söylemedi. odama götürdü yatağın üstüne koydu. güzelce bir yat kafanı bir toparla. hele bi akşam ola yoluna girer herşey dedi gitti. bu sözleri beni sakinleştirmedi hiç elbette. aşırı derecede sinirliydim. gözüme uyku girmiyordu. ama yol yorgunluğu sızmışım. uyandığımda akşam olmak üzereydi ...


(yorumlarınızı beklemekteyim teşekkürler ...)

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Merakla beklemekteyim yazının devamını, öğle ki vazgeçersin diye eleştirmiycem bile-yazım hataları,eksik ya da yanlış harfler vs.- konu değil gibi geliyor artık bunlar. Alıştım mı nedir ? :)

hallibo dedi ki...

hikayemizin kahramanı selim midir, şimdi bu durumda? + Kız Selimin evinde 1 tepsi ayranla ne yapıyor? Akraba mı? Biraz daha aydınlatmanı bekliyorum, hadi bakalım.

unknown dedi ki...

hikayenin kahramanı halil gibi duruyor büyük ihtimalle. çünkü onun arkadaşı selimi anlatamya başladım. ama ikiside benden bir şeyler taşımakta yeni giren insanlarda olabilir. ama ilerisini bilerek yazdığım bir şey değil. ikincisi sence o kız neden ayran tutmuş olabilir =p. ölümlü dünya desem (:

hallibo dedi ki...

neyse bi ara kızı da anlatırsın kendinden bişeyler katarak :P

anlarız o zaman selimin evinde ne demeye geziyor ;)

hadi bakalım

unknown dedi ki...

artık hayırlısı kızıda anlatırrsam geri dönemeyebilrim stack patlayabilir (:

Serol dedi ki...

Bitmeden yorum yapmam.

p.s.: Olacak sanki

unknown dedi ki...

o zaman yorum ypamak için sıraya girecen ama ben tınlamıyacağım :p